
Hiperpigmentasyon(Renk koyulaşması) ile tarafımıza başvuran hastalarımızın yakınmaları en sık yüz bölgesinde olmaktadır. Bu şikayet ile başvuran hastalarımız en sık orta yaş grubu kadınlar ve ergenlik çağındaki gençlerdir. Çoğu zaman hiperpigmentasyon şikayeti yalnızca kozmetik bir sorun olarak kalmakta iken bazı yaş gruplarında ciddi bir sistemik hastalığın habercisi olabilir.
Klinikte en sık gördüğümüz hiperpigmentasyon nedenlerine değinecek olursak:
- Postenflamatuvar Hiperpigmentasyon (Yangı sonrası renk koyulaşması)
- Solar Lentigo
- Melasma
- Akantozis Nigrikans
Kısaca hepsine değinelim.
1)Postenflamatuvar Hiperpigmentasyon (Yangı sonrası renk koyulaşması)
Öncesinde herhangi bir enflamasyon(yangı) oluşan derinin iyileşme sonrasında koyu renkli görülmesine verilen isimdir. Bu yangı şiddetli kaşınma olan bir bölgeyi kaşıma sonrası olabildiği gibi psoriasis(sedef) hastalığı gibi kronik dermatozların iyileşme bölgelerinde de görülebilir.
2)Solar Lentigo
Kronik güneş hasarına bağlı görülen renk koyulaşmasıdır. Tanısı dermatologlar tarafından yapılan dermoskopik inceleme sonrası konur. Kozmetik kaygılar dışında medikal önem teşkil etmez ancak güneş hasarını gösterdiğinden bu hastalarımızın güneş hasarıyla gelişen bazal hücreli kanser, skuamöz hücreli kanser gibi sık görülen cilt kanserlerinin gelişim riskini azaltmak amacıyla optimum güneşten korunma önlemlerini almaları ve düzenli güneş koruyucu kullanmaları gerekmektedir.
3)Melasma
Sıklıkla orta yaş esmer kadınlarda yüz bölgesinde görülen hiperpigmentasyon tipidir. Güneş maruziyeti dışında genetik faktörler, kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları, gebelik, tiroid hastalıkları gibi diğer faktörler de melasma için yatkınlık oluşturur. Kozmetik kaygılar dışında medikal önem teşkil etmez.
4)Akantozis Nigrikans
Genellikle obezite ve diyabet zemininde gelişir ve insülin direncini telkin eder. Sıklıkla kıvrım bölgelerinde görülür. Altta yatan neden tedavi/kontrol edildiğinde gerilemesi mümkündür.