
Akne(sivilce) tedavisinde belki de hepimizin çok uzun yıllardan beri duyduğu bir takım yanlış yaklaşımlar bulunmakta. Bunlar halk arasında dilden dile dolaşan, sivilce şikayetinden yakınan birisine genellikle verilen ilk tavsiyelerdir. Nitekim bir yanlışı çok fazla kişinin dile getirmesi onu doğru kılmayacaktır.
Akne(sivilce), mutlaka bir dermatoloji hekimi(MD) tarafından yapılan fiziksel muayene ile değerlendirilmelidir. Çünkü;
- Şikayet gerçekten akne(sivilce) mi?
- Şikayet gerçekten akne(sivilce) ise hangi alt tipi(Akne çok geniş bir konu başlığı olup birçok alt tipe ayrılmaktadır)?
- Şiddeti ne derecede?
- Komedojenik mi non-komedojenik mi?
- İnflmatauvar mı non-inflmatuvar mı?
- Skar(yara izi) bırakmış mı?
- Altta yatan bir hormonal bozukluk(hiperandrojenizm vb.) olabilir mi? ve daha birçok sorunun cevabı ancak gerçek bir fizik muayene ile anlaşılabilir.
Akne(sivilce) tedavisinde halk arasında dolaşan yanlış yöntemleri denemek lezyonların enfekte veya enflame(yangı artışı) olmasıyla sonuçlanıp hastanın umutsuzluğa kapılmasına ve sonradan başlanacak doğru tedavilere uyumsuzluk göstermesi mümkündür. İşte tüm bu nedenlerden dolayı geleneksel yaklaşımlar bir kenara bırakılıp medikal yaklaşımlar ön plana alınmalıdır. Aksi halde ömür boyu sürecek sivilce izleri kaçınılmaz olacaktır.